Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme.
- Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.
Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz?
- Why are you guys so angry?
O, kendisine kızmıştı.
- He was angry with himself.
Yumiko biraz kızmıştı.
- Yumiko was a little angry.
Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
- The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
Nadiren kızgın ya da sinirli olur.
- He seldom gets angry or irritated.
Tom sinirli ve öfkeli görünüyor.
- Tom seems frustrated and angry.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
An angry mob started looting the warehouse.