Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
- Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
Görüşmeye devam edeceğiz.
- We will continue the discussion.
Öneriniz bizim buradaki görüşmemizle alakasız gibi görünüyor.
- Your suggestion seems irrelevant to our discussion here.
Seninle bir şey görüşmek istiyorum.
- I'd like to discuss something with you.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
- An executive council was formed to discuss the new proposal.
Onu burada tartışmak istemiyorum.
- I prefer not to discuss it here.
Dün bunu seninle konuşmak istedim ama sen dinlemek istiyor gibi görünmüyordun.
- I wanted to discuss this with you yesterday, but you didn't seem to want to listen.
Tom işini konuşmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like to discuss his work.
Sorunlarımdan söz etmek istemiyorum.
- I don't want to discuss my problems.
Ben tartışmaya katıldım.
- I took part in the discussion.
Bu konu tartışılmaya değer.
- That topic is worth discussing.
Tartışmalar devam ediyor.
- The discussions are ongoing.
Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.
- This political problem gave rise to hot discussions.
This topic is not open to discussion.
Under each heading, you will find a discussion section.
For she was giuen all to fleshly lust, / And poured forth in sensuall delight, / That all regard of shame she had discust, / And meet respect of honour put to flight .
Pistol: Discuss unto me; art thou officer? Or art thou base, common and popular?.
We tabled the discussion about the salary decrease until the next meeting.
... convening this discussion. ...
... Of course, you can also join the live discussion at whitehouse.gov/live. And we'll be pulling ...