dinlendirmek

listen to the pronunciation of dinlendirmek
Турецкий язык - Английский Язык
rest
relax
(Tarım) leave fallow
(şarap) resettle
recreate
(Konuşma Dili) to put out (a fire or light)
to rest, let rest
repose
to set aside (so dough can rise or sediment can settle)
let rest
to leave (ground) fallow
to rest, to relax; to leave fallow; (şarap) to mature
regale
refresh
dinlendirmek (şarap vb)
(Gıda) rest
dinlendirmek (şarap)
resettle
dinlen
lounge
dinlen
rest

I think you'd better take a rest; you look ill. - Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.

Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay. - Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

dinlendirme
(Tekstil) relaxation
dinlen
{f} rested
kafasını dinlendirmek
disburden one's mind
kalıpı değiştirmek/dinlendirmek
slang to die, croak, kick the bucket, give up the ghost
Турецкий язык - Турецкий язык
Durulmaya bırakmak
Nadasa bırakmak
Yanan lamba, ateş vb.ni söndürmek
Tarlayı nadasa bırakmak
Dinlenmesini sağlamak
gölgelendirmek
dinlendirme
Dinlendirmek işi
dinlendirmek
Избранное