Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.
- Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
Would you like a slice of pitaya?
- Bir dilim pitaya istermisiniz?
We talked about time zones.
- Biz zaman dilimleri hakkında konuştuk.
I live in the Pacific time zone in the USA.
- ABD'de Pasifik Zaman Dilimi'nde yaşıyorum.
Cut the meat into thin slices.
- Eti ince dilimler halinde kesin.
He cut off a slice of meat.
- O, bir dilim et kesti.
The Chinese government disbursed the second tranche of the money.
- Çin hükümeti paranın ikinci dilimini ödedi.