Beautiful flowers have thorns.
- Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.
There is no rose without thorns.
- Dikenleri olmayan bir gül yoktur.
There is no rose without a thorn.
- Dikensiz bir gül yoktur.
Every rose has its thorn.
- Her gülün dikeni vardır.
The terrible scene sent shivers down his spine.
- Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti.
Do you know why cacti have spines?
- Neden kaktüslerin dikenleri olduğunu biliyor musun?
The building is surrounded by a barbed wire fence.
- Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.
What do you get if you cross a hedgehog and a snake? Five feet of barbed wire.
- Bir kirpi ve bir yılan çiftleştirilirse ne olur? Bir buçuk metre boyunda bir dikenli tel.
The question of free will is a prickly conundrum to religion.
- Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.
Emilien wants to eat fried prickly pears.
- Emilien kızarmış dikenli incir yemek istiyor.