Benim görüşüm onunkinden farklı.
- My opinion differs from his.
Benim fikrim seninkinden farklıdır.
- My opinion differs from yours.
Farklı olmak istemiyorum.
- I don't want to be different.
Sen her zaman farklı olmak zorundasın.
- You always have to be different.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
- Laws differ from state to state in the United States.
İki köpek farklı olabilir fakat benzer.
- Two dogs can be different, but similar.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
- I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
... may be referring to, because obviously it differs in ...