поиск
перевод
Игры
Программы
Регистрация
Войти
Настройки
Блог
О нас
Контакты
учетной записи
Войти
Регистрация
Настройки
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
didikleme
Турецкий язык - Английский Язык
Определение
didikleme
в Турецкий язык Английский Язык словарь
Связанные Термины
didiklemek
(Gıda)
pull apart
didiklemek
pull to shreds
didiklemek
(Dilbilim)
peck at
didiklemek
(Gıda)
pick to shreds
didiklemek
turn upside down
didiklemek
to pull apart, pick to shreds, tear to shreds
didiklemek
grub
didiklemek
tease out
didiklemek
pick to pieces
didiklemek
grub up
didiklemek
to pull to shreds; to turn upside down, to search in every nook and cranny
didiklemek
pick
didiklemek
forage
didiklemek
to manhandle, rough up
didiklemek
to turn (a place) upside down, put (things) in disorder (in searching)
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение
didikleme
в Турецкий язык Турецкий язык словарь
Didiklemek işi
Связанные Термины
didiklemek
Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak
didiklemek
Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak: "Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi, gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı."- M. Ş. Esendal
didiklemek
Kendi kendini harap etmek, üzmek
didiklemek
Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak
didiklemek
Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak
didiklemek
Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak: "Manzumenin yazılı olduğu kâğıdı bulmak için bütün ceplerimi on parmağımla didikledim."- Y. Z. Ortaç
didiklemek
Kendi kendini harap etmek, üzmek: "Öfkesinin şiddetinden hep kendi kendini didikledi."- H. R. Gürpınar
didiklemek
Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak
didikleme
Расстановка переносов
di·dik·le·me
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
История
didikleme
Еще...
Очистить
Избранное
Еще...
Очистить