devralınmış

listen to the pronunciation of devralınmış
Турецкий язык - Английский Язык
taken over
taken without permission or consent especially by public authority; "the condemned land was used for a highway cloverleaf"; "the confiscated liquor was poured down the drain"
devral
{f} taken over

Tom has taken over as skipper. - Tom kaptan olarak devraldı.

The small company was taken over by a large organization. - Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.

devral
(Bilgisayar) inherit

We inherit our genes from our parents. - Genlerimizi ebeveynlerimizden devralırız.

I will inherit his estate. - Onun gayrimenkulünü devralacağım.

devralınmış
Избранное