Tom kendini işine adamış.
- Tom is very dedicated to his work.
Tom kendini işine adamıştır.
- Tom is dedicated to his job.
Çok adanmış olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were so dedicated.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
O, hayatını barışa adadı.
- He dedicated his life to peace.
On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.
- He dedicated himself to biology studies for almost ten years.
Bu kitap herkese ithaf olunmuş değil.
- This book is not dedicated to anyone.