Giant pandas live only in China.
- Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.
That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
The huge tanker has just left the dock.
- Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.
- Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
What a colossal waste of time!
- Ne devasa bir zaman kaybı!
A colossal earthquake ripped through the city.
- Devasa bir deprem şehrin içinden yardırıp gitti.
Layla thinks that dingoes are huge monsters.
- Leyla dingoların devasa canavarlar olduğunu düşünüyor.
It's a monster storm.
- Dev gibi bir fırtına.
Tanrılar ve Tanrıçalar her zaman sizi korusun.
- May the gods and goddesses always bless you.
Tanrılar ve tanrıçalar her zaman hepinizi kutsasın.
- May the gods and goddesses always bless you all.