O pek çok kez Avrupa'da bulundu.
- He has been to Europe many times.
Daha önce de buraya çok kez geldim.
- I've been here many times before.
Onu pek çok defa uyardım ama o, konuşmayı kesmeyecek.
- I warned him many times, but he won't stop talking.
İyi bir yazar metnini pek çok defa yeniden şekillendirip geliştirebilir.
- A good writer can reshape and improve his text many times.
Birçok kere İtalya'da bulundum.
- I've been to Italy many times.
Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi.
- His teacher sent him to the principal's office for being tardy too many times.
O birçok kez bize doğru baktı ve uzaklaştı.
- He looked back at us many times and walked away.
Birçok kez okuyuncaya kadar şiiri kavrayamazsın.
- You can not appreciate the poem until you have read it many times.