The depth of the crisis had been exaggerated.
In the depths of the night,.
The pond is 3 meters deep.
- Gölet üç metre derinliğindedir.
How deep is this lake?
- Bu göl ne kadar derin?
This book profoundly impressed me.
- Bu kitap beni derinden etkiledi.
Your questions are getting progressively more profound.
- Sorularınız giderek daha derinleşiyor.
Layla had deep religious convictions.
- Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.