These are my sister's magazines.
- Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
Do you have a Japanese journal?
- Bir Japon dergin var mı?
Have you subscribed to any newspapers or journals?
- Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldunuz mu?
When he opens a magazine, he will usually read his horoscope first.
- Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
- Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.