Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim.
- I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.
Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
- To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor.
- That shows the depth of his love for his family.
The depth of the crisis had been exaggerated.
In the depths of the night,.
Measure the depth of the water in this part of the bay.
The burning ship finally sunk into the depths.
in the depths of winter.