depolama

listen to the pronunciation of depolama
Турецкий язык - Английский Язык
storage

We would like a kitchen with plenty of storage area. - Biz bol depolama alanı olan bir mutfak istiyoruz.

We only use our basement for storage. - Biz bodrumumuzu sadece depolama için kullanırız.

data storage
archiving
stockpiling
stowage
holding
act of storing
storing, storage
act of setting aside goods and materials for future use; space in which items can be stored
(Nükleer Bilimler) storing

Cactuses are very good at storing water. - Kaktüsler su depolamada çok iyidir.

depolamak
{f} store

I don't have enough space to store these boxes. - Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.

depolama alan ağı
(Bilgisayar) storage area network
depolama alanı
(Bilgisayar) store
depolama firesi
(Ticaret) outage
depolama havuzu
(Denizbilim) storage pond
depolama işlemi
(Bilgisayar) storage operation
depolama koşulları
storage conditions
depolama sahası
storage area
depolama sahası
(Askeri) storage space
depolama sahası
(Askeri) space
depolama sığası
(Bilgisayar) storage capacity
depolama tankı
(Ticaret) storage tanks
depolama tesisleri
storage facilities
depolama yeri
(Çevre) repository
depolama yeri
(Ticaret) storage
depolama yeri
storage location
depolama yönetimi
storage management
depolama ömrü
storage life
depolama şartları
storage conditions
depolama alanından ekle
(Bilgisayar) add from store
depolama aygıtı
(Bilgisayar,Teknik) storage device
depolama bakımı
(Askeri) maintenance-in-storage
depolama bakımı
(Askeri) storage maintenance
depolama birimleri
(Bilgisayar) storage volumes
depolama cihazı
storage device
depolama düzeyi
(Bilgisayar) storage level
depolama gölü
storage lake
depolama hangarı
(Havacılık) storage hangar
depolama haslığı
fastness storage
depolama haslığı
fastness to storage
depolama katsayısı
(Çevre) coefficient of storage
depolama katsayısı
storage coefficient
depolama listesi
(Askeri) stockade list
depolama maliyeti
(Ticaret) storage cost
depolama maliyeti
(Ticaret) cost of carry
depolama masrafları
(Ticaret) storing charges
depolama masrafları
(Ticaret) storage costs
depolama oranı
storage ratio
depolama ortamı
(Bilgisayar) storage medium
depolama rafı
storage shelf
depolama sepeti
storage basket
depolama seviyesi
storage level
depolama sundurması
storage shed
depolama sınırları
(Bilgisayar) storage limits
depolama tankı
storage tank
depolama tepsisi
storage tray
depolama türü
(Bilgisayar) storage type
depolama ve taşıma sırasında ziyan olan miktar
outage
depolama ve teslim
(Ticaret) landing storage delivery
depolama çevrim zamanı
(Bilgisayar,Teknik) store cycle time
depolama çevrim zamanı
(Bilgisayar,Teknik) storage cycle time
depolama çevrimi
(Bilgisayar,Teknik) storage cycle
depolama ısıtması
storage heating
depolama ısıtıcısı
storage heater
belirsiz süre için depolama
(Askeri) dead storage
blok depolama
(Askeri) block storing
depolamak
garner
depolamak
stockpile
depolamak
stock up
enerji depolama
energy storage
windows depolama
(Bilgisayar) store windows
depola
stock up
depola
store

A camel can store a large amount of fat in the hump on its back. - Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.

We stored the hay in the barn. - Biz samanı samanlıkta depoladık.

depola
{f} storing

Cactuses are very good at storing water. - Kaktüsler su depolamada çok iyidir.

depolamak
warehouse
depolamak
lay down
depolamak
lay in
depolamak
lay up
depolamak
to store, to lay sth up, to lay sth in
depolamak
store up
depolamak
stock
depolamak
to store

I don't have enough space to store these boxes. - Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.

emin depolama sahası
(Askeri) vault storage space
eve depolama
storage in the home
geri depolama alanı
(Askeri) retrograde storage area
hedef sistem analizi; harekat alanı depolama yeri; seyahat güvenlik danışmanı
(Askeri) target system analysis; theater storage area; travel security advisory
hususi depolama
(Politika, Siyaset) private storage
kitle depolama
(Askeri) bulk storage
kompartman depolama muhtırası
(Askeri) compartment stowage worksheet
manyetik depolama
magnetic storage
mevsimlik depolama
seasonal storage
perakende depolama yeri
(Askeri) retail bin area
petrol depolama tankı
(Askeri) oil storage tank
senelik depolama
annual storage
tank depolama sahası
(Askeri) tank storage space
tank kuru depolama sahası
(Askeri) dry tank storage
teçhizat dağıtım ve depolama sistemleri
(Askeri) equipment deployment and storage system
transit depolama
(Askeri) transit storage
transit depolama
(Askeri) intransit storage
transit depolama sahası
(Askeri) transit shed space
yem depolama alanı
(Askeri) bait stocking area
Турецкий язык - Турецкий язык
Bellek cihazına verinin yerleştirilmesi veya saklanması
Depolamak işi
Depolamak
ambarlamak
depolamak
Depo etmek, biriktirmek
depolamak
Bir bellek cihazına veriyi yerleştirmek veya saklamak
depolama
Избранное