Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Hava kötüleştiği için, kalkış ertelendi.
- The weather getting worse, the departure was put off.
Ayrılış tarihinizi öğrenebilir miyim?
- May I know the date of you departure?
Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun?
- Do you know why he put off his departure?
Tom gidişini ertelemeye karar verdi.
- Tom decided to postpone his departure.
Gidişini ertelemeye karar verdi.
- He decided he would put off his departure.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Kapı ayrılmadan 20 dakika önce kapatılır.
- Gate closes 20 minutes before departure.
Ye put now uppon me that I sholde be causer of hys departicion – God knowith his was ayenste my wyll .
... But now we are going to look at every departure, every ...