Bu sihirli kristal, negatif titreşimleri yok etmeye yardım edecek.
- This magic crystal will help eliminate negative vibrations.
Tom'un kan grubu 0 negatiftir.
- Tom's blood type is O negative.
Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that she is very efficient.
Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.
- Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
Bence küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri de var.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
Bazı insanlara göre teknolojinin olumsuz etkileri var.
- Some people argue that technology has negative effects.
Uyku eksikliğinin öğrencinin notlarının üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.
- Lack of sleep can have an enormous negative impact on a student's grades.
Tom bunu reddetmenin hiçbir anlamı olmadığını biliyordu.
- Tom knew there was no point in denying it.
Buradaki hiç kimse onu reddetmiyor.
- Nobody here is denying that.
Onu inkar etmeyeceğim.
- I'm not going to deny that.
Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz.
- I'm not denying it happened, but one example can't be called proof.
Tom olumsuz cevap verdi.
- Tom replied in the negative.
Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
- Negative electrons attract positive electrons.
Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur.
- Protons have a positive charge, electrons have a negative charge, and neutrons have no charge.
... in place that the President put in place to achieve our principle goal of denying Al-Qaeda, ...
... uh... we are denying ourselves of the very welcome ...