Onun izin talebi reddedildi.
- Her leave request was denied.
Tom'un girişi reddedildi.
- Tom was denied entry.
Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that she is very efficient.
Sigara içmenin zararlı olduğu gerçeğini inkar etmek yok.
- There is no denying the fact that smoking is harmful.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
Bunu reddetmeyeceğim.
- I'm not going to deny it.
Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz.
- I'm not denying it happened, but one example can't be called proof.
Onu öptüğünü gördüm. Bunu inkar etme!
- I saw you kiss him. Do not deny it!
... felons? Several states, including Virginia, have historically denied restoration rights, ...
... to be denied insurance. ...