dengesizleşme

listen to the pronunciation of dengesizleşme
Турецкий язык - Английский Язык
loss of balance
denge
equilibrium
denge
balance

Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death. - Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.

She makes sure that her family eats a balanced diet. - Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.

denge
countenance
denge
stability

The tail at the rear of the plane provides stability. - Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.

denge
(Denizbilim) equlibrium
denge
balance; equilibrium, equipoise; composure, self-possession
denge
composure
denge
balancing

Tom is balancing on a tightrope. - Tom gergin bir ip üzerinde dengesini sağlamaktadır.

Tom is good at balancing things on his head. - Tom şeyleri kafasında dengelemekle iyi.

denge
(Denizbilim) steady state
denge
(Ticaret) par
denge
(Otomotiv) lateral stability
denge
aplomb
denge
equilibria
denge
self-possession
denge
libra
denge
libration
denge
equipoise
denge
poise
denge
equilibration
denge
the balance

Hey, what are you doing? Don't touch it, or you'll break the balance! - Hey, ne yapıyorsun? Ona dokunma, yoksa dengeyi bozarsın!

The balance of nature is very fragile. - Doğanın dengesi çok kırılgandır.

denge
(Hukuk) balance, equilibrium
denge
sports balancing
denge
equation
denge
counterpoise
denge
easiness
denge
equilibrium, balance
denge
(Tekstil) equilibruim
dengesizleşme
Избранное