dener

listen to the pronunciation of dener
Турецкий язык - Английский Язык
tries
Plural of try
third-person singular of try
dene
{f} experienced

A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way. - Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

dene
(Bilgisayar) try it
dene
{f} tried

When I was young, I tried to read as many books as I could. - Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.

I tried many things but failed after all. - Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.

dene
try out

He couldn't wait to try out his new surfboard. - Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.

I'd like to try out this new model before I buy it. - Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.

dene
{f} experiencing
dene
{f} trying

If you want to make your dreams come true, keep on trying. - Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.

It is no use trying again. - Tekrar denemenin faydası yok.

dene
assay
dene
{f} try

Linux is a free operating system; you should try it. - Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.

Why don't you give tennis a try? - Niçin tenisi denemiyorsun?

dene
{f} experience

From my own experience, illness often comes from sleeplessness. - Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.

Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh? - Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

dene
{f} sample

Sami tried a few samples, but he didn't buy. - Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.

Английский Язык - Английский Язык

Определение dener в Английский Язык Английский Язык словарь

dene
a sand dune by the seashore
dene
a valley, especially the deep valley of a stream or rivulet
dene
A sandy tract or dune by the seashore
dene
{i} narrow wooded valley; dune by the seashore
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение dener в Турецкий язык Турецкий язык словарь

dene
Buğday
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dener в Английский Язык Турецкий язык словарь

dene
deniz kıyısındaki kumlu yol
dene
{i} korulu derin vadi
dene
{i} kum tepeciği
dene
{i} kumlu sahil yolu
dene
deniz kenarında bulunan kumlu yol veya tepe
dener
Избранное