Denizdeki fırtına ilerlememizi engelledi. - Storms at sea impeded our progress.
Denizdeki fırtına ilerlememizi engelledi.
Storms at sea impeded our progress.
Resmi bir soruşturmayı engellemeye çalıştı. - He has tried to impede an official investigation.
Resmi bir soruşturmayı engellemeye çalıştı.
He has tried to impede an official investigation.