Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
- I saw him cut down a tree.
Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
- After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
- They will have to cut down their expenses.