Fransız Devrimi en tartışmalı tarihi olaylardan biridir.
- The French Revolution is one of the most debated historical events.
Tartışmada onu tamamen yendim.
- I beat him completely in the debate.
O, tartışmada uyuyor gibi yaptı.
- She pretended to be asleep during the debate.
Bunu tartışmak istemiyorum.
- I don't want to debate this.
Tartışmak için zamanımız yok.
- We don't have time to debate.
Müzakere ne zaman gerçekleşecek?
- When will the debate take place?
Başkanlık münazarasını izledin mi?
- Did you watch the presidential debate?
Münazara için oda var.
- There's room for debate.
Görüşme ne zaman gerçekleşecek?
- When will the debate take place?
Görüşme bu gece olacak.
- The debate will happen tonight.
Özgürlüğün var olup olmayacağı filozoflar tarafından uzun süre tartışılmıştır.
- Whether free will exists has been debated by philosophers for a long time.
Sorunu onunla tartışırdım.
- I used to debate the problem with her.
Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
- The eloquent scholar readily participated in the debate.
O, tartışmada uyuyor gibi yaptı.
- She pretended to be asleep during the debate.
There has been considerable debate concerning exactly how to format these articles.
Well knew they both his person, sith of late / With him in bloudie armes they rashly did debate.
There was a bit of a debate over who should pay for the damaged fence.
... growth? Again, the matter is studies and debated extensively. ...
... But what is not debated is that the Industrial ...