He tried different kinds of foods one after another.
- Birbiri ardına değişik türde yiyecekler denedi.
Tom gave a different answer.
- Tom değişik bir cevap verdi.
The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.
- Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
Tom has varied tastes.
- Tom'un değişik damak zevkleri var.
The word has several meanings.
- Kelimenin değişik anlamları vardır.
Be original for a change.
- Değişiklik olsun diye özgün ol.
This is a refreshing change of pace.
- Bu ferahlatıcı bir değişiklik.
We talked about various topics.
- Biz değişik başlıklarda konuştuk.
There are various kinds of candy in that bowl.
- O kasede değişik türde şekerleme var.