davetsizce

listen to the pronunciation of davetsizce
Турецкий язык - Английский Язык
intrusively
In an intrusive manner; by intrusion
in an intrusive manner, invasively, in an interfering manner
davet
summons
davet
invitation

They declined our invitation. - Onlar davetimizi reddetti.

President Lincoln accepted the invitation. - Başkan Lincoln daveti kabul etti.

davet
citation
davet
call on
davet
call

Each member was called upon. - Her üye davet edildi.

A few months ago I received a call from Mr Lemond. - Birkaç ay önce Bay Lemond'dan bir davet aldım.

davet
monition
davet
convocation
davet
invite to
davet
invited to
davet
{i} party

We invited him to the dinner party. - Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.

I asked twenty people to my party but not all of them came. - Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.

davet
invitation, call; party, feast; summons
davet
challenge

It's going to be a big challenge. - Bu büyük bir davet olacak.

Tom was stupid enough to challenge Mary to a game of chess. - Tom Mary'yi bir satranç oyununa davet edecek kadar aptaldı.

davet
vocation
davet
calling
davet
party, (an) entertainment
davet
entertainment
davet
bid

The corporation invited bids for the construction project. - yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti

davet
solicit
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение davetsizce в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Davet
(Osmanlı Dönemi) DİABE
Dâvet
(Osmanlı Dönemi) HEBHEBE
Dâvet
(Osmanlı Dönemi) DIAYET
davet
Yemekli toplantı: "Nevin'in her aklına estikçe yaptığı davetlerden biriydi."- P. Safa
davet
Yemekli toplantı
davet
Çağrı, çağırma
dâvet
(Osmanlı Dönemi) çağırma, duâ,. çağrı
davetsizce
Избранное