They declined our invitation.
- Onlar davetimizi reddetti.
President Lincoln accepted the invitation.
- Başkan Lincoln daveti kabul etti.
Each member was called upon.
- Her üye davet edildi.
A few months ago I received a call from Mr Lemond.
- Birkaç ay önce Bay Lemond'dan bir davet aldım.
We invited him to the dinner party.
- Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.
I asked twenty people to my party but not all of them came.
- Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
It's going to be a big challenge.
- Bu büyük bir davet olacak.
Tom was stupid enough to challenge Mary to a game of chess.
- Tom Mary'yi bir satranç oyununa davet edecek kadar aptaldı.
The corporation invited bids for the construction project.
- yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti