davetçi

listen to the pronunciation of davetçi
Турецкий язык - Английский Язык
inviter, summoner
inviter
davet
summons
davet
invitation

I had to decline the invitation because I was ill. - Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.

I accepted her invitation. - Onun davetini kabul ettim.

davet
citation
davet
call on
davet
call

You should've called her. - Onu davet etmeliydin.

Each member was called upon. - Her üye davet edildi.

davet
monition
davet
convocation
davet
invite to
davet
invited to
davet
{i} party

We invited him to the dinner party. - Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.

We were not invited to the party. - Partiye davet edilmedik.

davet
invitation, call; party, feast; summons
davet
challenge

I challenged Tom to a race. - Tom'u bir yarışa davet ettim.

It's going to be a big challenge. - Bu büyük bir davet olacak.

davet
vocation
davet
calling
davet
party, (an) entertainment
davet
entertainment
davet
bid

The corporation invited bids for the construction project. - yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti

davet
solicit
Турецкий язык - Турецкий язык
Çağrıda bulunan kimse, çağrıcı
Davet
(Osmanlı Dönemi) DİABE
Dâvet
(Osmanlı Dönemi) HEBHEBE
Dâvet
(Osmanlı Dönemi) DIAYET
davet
Yemekli toplantı: "Nevin'in her aklına estikçe yaptığı davetlerden biriydi."- P. Safa
davet
Yemekli toplantı
davet
Çağrı, çağırma
dâvet
(Osmanlı Dönemi) çağırma, duâ,. çağrı