Beni aranızda kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
- Danke dafür, dass ihr mich in eurer Mitte akzeptiert.
Sana şimdiden teşekkür ederim.
- Ich danke dir im Voraus.
Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
- Yes, I understand. Thank you.
İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Açıklaman için teşekkürler.
- Thanks for your explanation.
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
Bütün bunu yaptığın için teşekkür ederim.
- Thanks for doing all this.
Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.
- Thank you for the generous invitation but we don't want to wear out our welcome.
Senin işbirliği için teşekkür ederiz.
- Thank you for your cooperation.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?
- Why do Americans eat turkey on Thanksgiving?
O, hediye için şükranlarını sundu.
- She expressed her thanks for the present.
Shall I take a message? No, thank you.
- Möchten Sie eine Nachricht hinterlassen? Nein, danke.
Thank you for your explanation.
- Danke für Ihre Erklärung.