You seem pretty preoccupied.
- Sen oldukça dalgın görünüyorsun?
It looks like Tom is a little preoccupied.
- Tom biraz dalgın gibi görünüyor.
I think Tom is absent-minded.
- Tom'un dalgın olduğunu düşünüyorum.
While he was talking, I guess I was absent-minded.
- O konuşurken, sanırım ben dalgındım.
Tom looks a little lost.
- Tom biraz dalgın görünüyor.
He did it absentmindedly.
- O bunu dalgın bir biçimde yaptı.
She has an absent look on her face.
- Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.
Tom is quite absent-minded and sometimes forgets to pick the kids up from school.
- Tom çok dalgındır ve bazen çocukları okuldan almayı unutur.