Lütfen bu mercimekleri yıkayın.
- Please wash these lentils.
Tom heard a twig crack.
- Tom bir dalın çatladığını duydu.
The tree has too many twigs and branches.
- Ağacın pek çok sürgünleri ve dalları vardır.
He cut some branches off the oak tree.
- O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
The lamp was suspended from the branch of a tree.
- Lamba bir ağacın dalından askıya alındı .
Mary bought Tom a copy of How to Win Friends and Influence People, by Dale Carnegie.
- Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin'in bir kopyasını satın aldı.
It is about time we bought a new microwave oven.
- Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.
The baby was sound asleep in her mother's arms.
- Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
He tied the twigs into bundles.
- O demetlerin içine ince dallar bağladı.