Philip's dwelling fronted on the street. - Alfred Tennyson.
We all know what we owe to our country. The tax department lets us know.
- Ülkemize ne borçlu olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Vergi dairesi bize bildirir.
The head of our department is a man named Tom Jackson.
- Bizim dairenin başkanı Tom Jackson adında bir adam.
It isn't a real apartment.
- O, gerçek bir daire değildir.
I'm busy looking for an apartment.
- Ben bir daire aramakla meşgulüm.
I'd like to buy everyone a round.
- Herkese bir daire almak istiyorum.
There are three rooms in the apartment?
- Dairede üç oda var mı?
I want to rent an apartment with two rooms.
- İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
Please circle the right answer.
- Lütfen doğru cevabı daire içine alın.
We sat around the fire in a circle.
- Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.
It was thought the Earth is a flat disc.
- Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.
Sami discovered Layla's body in her apartment.
- Sami, Leyla'nın cesedini Leyla'nın dairesinde buldu.
The weather bureau says it will rain tonight.
- Metoroloji dairesi bu gece yağmur yağacağını söylüyor.