You're worse than Tom.
- Sen Tom'dan daha kötüsün.
You're worse than her.
- Sen ondan daha kötüsün.
Shylock is greedy, and what is worse, very stingy.
- Shylock aç gözlü, ve daha kötüsü,çok pintidir.
Tom speaks French worse than English.
- Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.
To make matters worse, it began to snow.
- Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.
To make matters worse, it began snowing.
- Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.