Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
I don't want to go out.
- Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
He neither spoke nor wept, but went out in silence.
- O, ne konuştu nede ağladı, sessizce dışarı çıktı.
Which student went out?
- Hangi öğrenci dışarı çıktı?
Sami wanted to move out.
- Sami dışarı çıkmak istiyordu.
He has gone out for a walk.
- O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
Mother has just gone out shopping.
- Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.