Our army staged a night raid against the enemy.
- Bizim ordu düşmana karşı bir gece baskını düzenledi.
The staged performance was good, but I liked the book better.
The conman staged the car accident so he could collect the insurance money/.
Tom called the meeting to order.
- Tom talimat vermek için toplantı düzenledi.
He put his room in order.
- O, odasını düzenledi.
How often do you edit your profile?
- Ne sıklıkta profil düzenlersin?
Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
- Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
I am not going out because I have to tidy my room.
- Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
The two stamp collectors arranged a trade.
- İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
- Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
Hong Kong is the least regulated economy in Asia.
- Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.
The Angkar regulated every moment of our lives.
- Yaşamımızın her anını düzenleyen Angkar'dı.
The President needs to sign a law regulating public spending.
- Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
Who organized that meeting?
- O toplantıyı kim düzenledi?
The speaker organized his lecture notes.
- Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
Who organized that meeting?
- O toplantıyı kim düzenledi?
I think it's time for me to organize a party.
- Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.
She spends more time organizing than I.
- O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
I have to organize my schedule before the end of the month.
- Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
- Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
We arranged the books according to size.
- Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
They arranged a meeting.
- Onlar bir toplantı düzenlediler.