Tom said yesterday was the happiest day of his life.
- Tom dünün hayatının en mutlu günü olduğunu söyledi.
I spent yesterday reading instead of going out.
- Ben dünü dışarı çıkma yerine kitap okuyarak geçirdim.
All our yesterdays have lighted fools the way to dusty death.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.
Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
- Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
In the past the world was thought to be flat.
- Geçmişte dünya düz olarak düşünüldu.
Tom called me yesterday at nine in the morning.
- Tom dün sabah saat dokuzda beni aradı.
Yesterday at this time, we were at the movie theater.
- Dün bu saatte sinemadaydık.