Mary played the tin whistle when she was young. - Mary küçükken oyuncak düdük çalardı.
Mary played the tin whistle when she was young.
Mary küçükken oyuncak düdük çalardı.
On hearing the whistle, they started at full speed. - Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
On hearing the whistle, they started at full speed.
Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.