The policeman whistled for the car to stop.
- Polis arabanın durması için düdük çaldı.
With a piercing whistle, the ship sailed from the port.
- Gemi keskin bir düdükle limandan ayrıldı.
On hearing the whistle, they started at full speed.
- Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.