döşenme

listen to the pronunciation of döşenme
Турецкий язык - Английский Язык

Определение döşenme в Турецкий язык Английский Язык словарь

döşe
(Bilgisayar) tiled
döşenmek
furnished
döşenmek
rebuke
döşe
{f} furnished

Tom lives a very simple life in a sparsely furnished apartment. - Tom seyrek şekilde döşenmiş bir dairede çok basit bir hayat yaşıyor.

The flat was furnished in the Victorian style. - Daire Victorian tarzı döşenmişti.

döşe
{f} furnishing

Furnishing a new apartment requires large expenses. - Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.

We spent a lot of money on furnishing our house. - Evimizi döşemede çok para harcadık.

döşe
furnish

Tom's living room was tastefully furnished. - Tom'un oturma odası zevkle döşenmiştir.

It will cost me a lot to furnish my new apartment. - Yeni apartmanımı döşemek bana çok fazlaya mal olacak.

döşe
{f} tiling
döşe
{f} tile

We want to re-tile our terrace and therefore removed the tiles with a power hammer yesterday. - Terasımızı yeniden döşemek istiyoruz ve bu nedenle dün bir çekiçle fayansları çıkardık.

döşe
upholster

Don't spill your wine on the upholstery. - Şarabını döşemeye dökme.

Green tints prevail in the upholstery. - Döşemede yeşil tonlar hakimdi.

döşenmek
to be furnished; to rebuke, to give sb a rap on the knuckles; to write a diatribe
döşenmek
to write a diatribe
döşenmek
to scold
Турецкий язык - Турецкий язык
Döşenmek işi
döşenmek
Döşeme işi yapılmak
döşenmek
Birine kızarak kötü ve küçük düşürücü sözler söylemek
döşenmek
Uzun uzadıya ve yererek yazmak
döşenme
Избранное