Fadıl ve Leyla lanetli görünüyordu.
- Fadil and Layla seemed cursed.
Fadıl'ın ailesi lanetli gibi görünüyordu.
- Fadil's family seemed to be cursed.
Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
- It is better to light a candle than to curse the darkness.
Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
- The witch cursed the poor little girl.
Gözde lanet kelimen nedir?
- What's your favorite curse word?
O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
- She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
En sevdiğin küfür hangisi?
- What's your favorite curse word?
Çince nasıl küfür edileceğini bilir.
- He knows how to curse in Chinese.
Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
- It is better to light a candle than to curse the darkness.
Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
- Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
- She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
Kahrolası savaşı ilk icat eden oydu.
- Cursed be he that first invented war.
Tom dikkatsizliği için kendini lanetledi.
- Tom cursed himself for his carelessness.
Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
- She cursed him for causing the accident.