Lütfen bana bir fincan süt ver.
- Please give me a cup of milk.
Üç fincan kahve içtin.
- You've drunk three cups of coffee.
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibidir.
- Spain is the winner of the 2010 FIFA World Cup.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
- The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.
- A cup of hot soup relaxed me.
Lütfen bana bir bardak su ver.
- Please give me a cup of water.
Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü.
- Tom poured the soup into a large tin cup.
Lucullus'un birçok altın kasesi vardı.
- Lucullo had many golden cups.
Tom Mary'nin kapkeklerinden birini yedi.
- Tom ate one of Mary's cupcakes.
Aslında, dolabı kapalı tutarım.
- Indeed, I keep the cupboard closed.
He cupped the ball carefully in his hands.
Players of contact sports are advised to wear a cup.
Pour the tea into the cup.
The cups are made of a particularly uncomfortable material.