Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Tom oldukça çok şey yiyebilir.
- Tom can eat pretty much anything.
In the end, however, it was a very pretty shot, right across the chasm; killed first fire, and the brute fell headlong into the brook .