Sel, ekinlere büyük zarar verdi.
- The flood did great damage to the crops.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Biz çeşitli ürünler yetiştirdik.
- We grow a variety of crops.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
- The rice crop is already in.
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
- The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Pirinç hasatı bu yıl kötü.
- The rice crop is poor this year.
Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı.
- We had a bumper crop this year.
Domates mahsülünün en iyilerini seçelim ve onları markete götürelim.
- Let's choose the best of the tomato crop and take them to the market.
Bu topraklar iyi pirinç mahsulü verir.
- This land yields a good crop of rice.
Don, mahsulü mahvedecek.
- The frost will ruin the crop.
a crop of ideas.
... for the industrial craps that fund our biofuel habit, but for the crops that provide food ...
... them to develop those crops that can feed those their families, feed their communities, ...