Tayfunun ekinleri harap ettiği günü asla unutmayacağım.
- We will never forget the day the typhoon ruined the crops.
O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
- The rice crop is already in.
Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
- The main crop of Japan is rice.
Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.
- The government compensated the farmers for the damage to the crops.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Su baskını mahsülleri mahvetti.
- The flood ruined the crops.
Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı.
- We had a bumper crop this year.
Bu yıl rekor bir mahsulümüz oldu.
- We had a record crop this year.
Fırtına mahsule çok zarar verdi.
- The storm caused much damage to the crop.
a crop of ideas.