coz

listen to the pronunciation of coz
Английский Язык - Турецкий язык
(Kısaltma) kuzen
because
dolayı

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor. - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir. - She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.

because
çünkü

Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız. - I dislike Chris because he is very rude and insensitive.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

because
-dığı için
because
conj. çünkü
because
(bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
because
bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
because
diği için
because
yüzünden

Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar. - Students don't read many books because of TV and comics.

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

because
-den dolayı
because
-diği için
because
(Havacılık) den dolayı
because
dığı için
because
because of dolayı
Английский Язык - Английский Язык
because
cousin
because (cousin)
{i} (Informal) son or daughter of one's aunt or uncle
A contraction of cousin
'coz
Alternative form of 'cause
coz

    Турецкое произношение

    käz

    Произношение

    /ˈkäz/ /ˈkɑːz/

    Этимология

    [ 'k&z ] (noun.) 1559. by shortening and alteration.
Избранное