Köpeğim sık sık çimene uzanır.
- My dog often lies on the grass.
Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.
- As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.
Ben kendimi çimenlerin üzerine attım.
- I laid myself on the grass.
Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever.
- Tom loves to lie in the grass on a sunny day.