Tom oldukça cesur, değil mi?
- Tom is quite courageous, isn't he?
Böyle bir şey söylemen cesurca.
- It is courageous of you to say such a thing.
Tom gerçekten yürekli, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
Tom inanılmaz yürekliydi.
- Tom was amazingly courageous.
Birlik, düşmanın saldırılarına karşı cesurca direndi.
- The force held out bravely against their enemy's attacks.
Chris ona bir hediye getirdi ve cesurca ona verdi.
- Chris brought her a present and bravely gave it to her.
Tom gerçekten gözüpek, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
Tom cesur ve yiğittir.
- Tom is brave and courageous.
Tom gerçekten korkusuz, değil mi?
- Tom is really courageous, isn't he?
Tom cesur ve korkusuz.
- Tom is courageous and fearless.
a courageous deed.