Sen hiç bir kız izciden bisküviler aldın mı?
- Have you ever bought cookies from a Girl Scout?
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Bunlar ne tür çerezler?
- What kind of cookies are these?
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
- Even though there were many cookies on the dish, I only ate three.
Bu kurabiyelerden birini yiyebilir miyim?
- Would it be OK if I ate one of these cookies?
Bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyelerden birini yesen Tom'un umursamıyacağından eminim.
- I'm sure Tom wouldn't mind if you ate one of the cookies he baked this afternoon.
Tom'a biraz süt ve çörek verdim.
- I gave Tom some milk and cookies.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Tom bize bisküviler pişirirdi.
- Tom used to bake us cookies.
Bebek Kate tarafından yetiştirildi.
- Cookie was raised by Kate.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.