Seninle asla rekabet etmek istemedim.
- I never wanted to compete with you.
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
- I had to compete with him for promotion.
Tom tekrar yarışmak istiyor.
- Tom wants to compete again.
Tom kayak yarışında yarışıyor.
- Tom competes in ski races.
Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
- I competed with him for the first prize.