Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
- A lot of clients come to the lawyer for advice.
Onun ne de çok kitabı var!
- What a lot of books he has!
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
- A lot of students look up to Mr Brown.
Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
- Recently, there's been a lot of talk about distance education.
He wants to make gobs of money selling cassettes.