Tom ve ben hep kavga ederiz.
- Tom and I fight all the time.
Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is honest all the time.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.
John sürekli hatalar yapıyordu.
- John was making mistakes all the time.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
- Tom thinks about Mary all the time.