Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.
- After the botched gallbladder surgery, the patient was filled with bile, both figuratively and literally.
Onun söylediğini tam olarak anladım.
- I took what she said literally.
Metni harfi harfine çevirdi.
- She translated the text literally.
Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
- Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.
Onun görüşlerini harfiyen almayın.
- Don't take his remarks too literally.
Metni harfi harfine çevirdi.
- She translated the text literally.
O gerçekten hayatımı mahvedebilir.
- That could literally ruin my life.
O, cümlenin gerçek anlamını açıklar.
- She explains the literal meaning of the sentence.